Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kemal Kılıçdaroğlu partisine sitem etti

CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Partisine sitem eden Kılıçdaroğlu’ndan şok açıklamalar. İşte detaylar.

CHP eski Genel Başkanı

CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Partisine sitem eden Kılıçdaroğlu’ndan şok açıklamalar. İşte detaylar.

CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 14-28 Mayıs seçimlerinin yıldönümünde ​​katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu . Kılıçdaroğlu, “Beni ‘Cumhurbaşkanlığı adayı olun’ diye zorladılar, sonra bu kişiler karşıma çıkıp sordular: ‘Neden aday oldunuz?” diyerek adaylık sinyalini verdi.

kemal kılıçdaroğlu

CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT TV’nin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu üzüntüsünü ve hayal kırıklığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu tartışmalı sorulara dolaylı yanıtlar verdi. Kılıçdaroğlu isim vermekten kaçındı. Kılıçdaroğlu ‘nun Meral Akşener ve Ümit Özdağ ile Zafer partisiyle yaptığı protokol açıklamaları dikkat çekti.

Kemal Kılıçdaroğlu “Yeniden başkanlığa aday olur musunuz?” “Temsilciler bizi atadığında orada olmayacağımızı söylemiyoruz” dedi.

KILIÇDAROĞLU’NUN AÇIKLAMALARI

Kemal Kılıçdaroğlu şunu yapıyor. Şu eleştiri geldi; neden ofis açtın? Çok sayıda talep var ve insanlar görüşmek istiyorlar. Hepsini evde kabul etme şansım yok. Bizim eski genel başkanları ofis açıyor, ben de bir ofis açtım. İnsanlarla oturup konuşuyoruz. Kimisi tez hazırlıyor, sorular soruyorlar. Gazeteci bir kitap yazacak, geliyor sorular soruyor.

Öğleye kadar kendime arıyorum. Kitap okuyorum, yazı yazıyorum. İletilere, raporlara bakıyorum. Öğleden sonra da ofise gidiyorum. Vatandaşlar, politikacılar, STK’lar geliyor. Oturuyor, konuşuyoruz. Tabii geniş zaman ayıramıyorum. Ama 10 günde bir felsefeci, tarihçi ve sosyologlar ile bir araya geliyorum. 4.5-5 saatlik bir görüşme, tartışma… Çok keyifli bir tartışma oluyor. Benim buna ihtiyacım var.

GÜNİZ SOKAK BENZETMESİ

Güniz sokağını bilmiyorum, merhum Demirel’le konuşmak için iki kez oraya gittim. Ecevit’in ölüm yıl dönümüydü. Ecevit’i en iyi hangisi tanımlar? Rakibini bulmak gerektiğini söyledim. Haber gönderdim. Ecevit’in ölüm yıl dönümünde bir araya geldiğimizde Demirel, Ecevit’i anlatacak mı? “Elbette” dedi. Ecevit’i çok güzel anlatmış. “Bu konferans hayatımın en zor konferanslarından biri çünkü size rakibimi anlatacağım” dedi.

Ofisime gelenler sadece CHP’liler değil. Bütün siyasi partilerin milletvekilleri var, daha önce mecliste olan arkadaşları var.

“Kılıçdaroğlu köşeye otursun” diyorlar. Allah aşkına neden korkuyoruz, tereddüt ediyoruz? Bu ülke için her şeyimi verdim ve vermeye devam edeceğim. Tam tersine ülkede bu kadar sorun olmasına rağmen Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sorunlara çözüm bulması, gerekiyorsa tartışması, gerekiyorsa öncülük yapması gerekiyor.

“Ofisi neden açtı?” hayatımda duyduğum en saçma sözlerden biri. Bu ülkenin huzuru, kalkınması, refahı için çalışacak biri varsa bu kişi Kemal Kılıçdaroğlu olması şart değil. Herkes çalışmalı ve üretmeli.

CHP KURULTAYI

Uzun süre genel başkanlık yapmamalı ama başkan değişirse partisini “güvenli liman” alanına taşımalı ve değişim bu limanda gerçekleşmelidir. Parti huzursuzluk dönemine girmeden, iç tartışmalarda sıkı bir yapı ortaya çıkmadan ve parti başkanını seçmeden önce partiyi güvenli bir limana taşıyacağız. Benim amacım buydu. Bunu kongrede de dile getirdim.

Kongremizde kabul etmediğim şeyler… Siyasi partimizin bir özelliği var. Birbirimizle tartışıyoruz. Ancak bu savaşlarda kişisel kazanç için hiçbir şey yapmıyoruz. Tartışmanın merkezinde de siyasi parti var.

Tartışmaları hantal bir sürece itmenin hiçbir zaman doğru olduğunu düşünmedim. Başkanlığı Sayın Özgür’e devrettiğimizde 1,5 saatlik özel bir görüşmemiz oldu. Ben düşüncelerimi kendisine ilettim ama Özgür Bey bu konudaki düşüncelerimi biliyor.

Hayatın kendisinde vefa dediğimiz bir kavram var. Bu kavramın ne kadar değerli olduğunu düşünen her insan bilir. Bu konseptle oturup çok daha iyi şeyler yapabiliriz. Öfke önlenebilirdi. Güvenli limandan kastım budur.

VEFASIZLIĞA UĞRADIĞINI DÜŞÜNÜYOR MU?

Benim kalkıp bunu söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama kamuoyunda bu algı var. Sadık dediğimiz şey; Amacı kader birliğini oluşturmaktır. Eğer bir farklılık varsa, bunun objektif sebeplere dayanması gerekir.

‘HANÇER’ ÇIKIŞI

Birlikte yürüdüğünüz arkadaşlarınız, kavga ettiğiniz arkadaşlarınız, “cumhurbaşkanlığına aday olmalısınız” diyen arkadaşlarınız dönüp tam tersini yapsa ne derdiniz? Bunu vatandaşlara bırakıyorum.

Başkanlığa aday olmaya zorlanmak gibi… Hiç aklıma gelmedi. Ama hem MYK’da hem de PM’de çok fazla “sahip olmalısın, sizin olmanız gerekir” var… Her toplantıda bunlar konuşuldu. Biz de ‘Peki partinin kararına uyacağız’ dedik. Şimdi ‘Keşke aday olmasaydı’ dediler.

Siyasete girdiğimde bir teklifte bulundum. Sadece başkan olacağımı söyleyerek başkan olamazsınız. Genel yönetim döngüsel bir görevdir. Kamuoyu başkan olacak olgunluğu varsa o zaman sizin de başkan olmanız gerekir.

ZAFER PARTİSİ İLE PROTOKOL

Sayın Sinan Oğan ile görüşmemiz oldu. Röportajı tek başıma yapmadım. Başka bir arkadaşım daha vardı. Belediye başkanı olan bir arkadaşımız vardı. Toplantının ardından bazı talepleri oldu. Ben de şöyle dedim: “Diğer liderlerin haberi olmadan bu sözleri veremem. Önce ben buluşayım, sonra size geri dönerim” dedim. Ertesi gün bütün başkanları aradım, onlar da şöyle dediler: “Siz Adaysınız, oturun konuşun.” Bu olaydan sonra ikinci turda Zafer Partisi ile görüştük. Ben yetkilendirildiğim için toplantılar yaptık. Zafer Partisinin ‘de toplantılarda taleplerde bulundu.

Bir oya bile ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde yaşıyoruz. O günün şartlarını göz ardı edip, o gün üzerinden yorum yapmakta hiçbir sakınca yoktur.

Ayrıca bu dönemin tüm seçimlerinde öndeydik. Bunlar belli olmasına rağmen Zafer Partisi ile protokol imzaladık. Bu protokolde çok önemli bir şey var. “Belediye başkanlarının yargı kararı olmadan kayyum olarak atanması doğru değildir ve bundan kaçınılması gerektiği” yazmaktadır. Zafer partinin başkanı bunu imzaladı. Kimse bunun hakkında konuşmuyor.

Herkes ‘Kılıçdaroğlu ‘nu nasıl eleştireyim, nerede eleştireyim’ havasına girdi. İlk defa karşılaşıyorum.

Protokol eleştiriye açık ama okuyun. Bu tutanaklar Altılı Masa adına tutulan protokoller değildir.

ADAYLIK SÜRECİ

“Aday olacaksın”, “mutlaka aday ol” dediler. Daha önce iki defa cumhurbaşkanlığı seçimi vardı ve ben aday olmadım. O zamanlar kimse bana aday olmam gerektiğini söylememişti. Partimizde zorlama yoktur. Ayrıca altı masada da tartışıldı. Orada oybirliğiyle kararlar aldık.

Başlangıçta herhangi bir adaylıktan bahsetmedik. “Şimdi adaylığınızı açıklayalım” dediler. ‘Hayır dedim.

Seçimlerde karşı taraf hiçbir şey yapmadı ama hep biz mi suçlandık? Parti, MYK ve Başbakan adaylığımı istedi. Biz Tek bir Özgür Bey demek doğru değil. MYK toplantımız var. O dönemde yayınlanan tüm anketleri görün.

‘KILIÇDAROĞLU TEK BAŞINA MÜCADELE ETTİ’

Millet İttifakı aldığımız tüm anketleri kazandı. Bütün olumsuzluklara rağmen, sahte videolara rağmen, Kandil baronlarının açıklamalarına rağmen 25 milyon oy aldık. Sağlıklı bir seçim mi yaptık? Erdoğan çıkıp şöyle dedi: “Evet, sahte videolar yapıldı.” Allah’ın hiçbir kulu gelip sizin adaylığınızın şüpheli olduğunu söyleyemez. Bana söylediklerinin tek kelimesini bile söyleyemediler. Sonra ayağa kalkıp ‘Kılıçdaroğlu böyledir’ diyorlar. Kılıçdaroğlu tek başına savaştı, neredeydin? Kılıçdaroğlu sahadaydı, Kılıçdaroğlu ne yaptı? Birisi bana burada neyi yanlış yaptığımı söylesin. Biz bu ülke için hiçbir şey yapmadık. Kimin lideri linç edildi, kimin lideri terör örgütünün saldırısına uğradı, kimin liderin önüne kurşun atıldı? CHP genel başkan olmak için cesaretiniz olacak. Bir milim bile adım atmayacaksınız.

Jandarma Erdoğan’ın seçim beyannamesini dağıttı. Vali, kaymakam ve iletişim dairesi bunu sahte hesaplarla yaptı. Bizler, ele geçirilen bir devlete karşı savaştık. Buna rağmen yüzde 48 oy aldık. Her şey unutuldu, tek kişi günah keçisi oldu. Vay efendim bunu neden yaptı? Her şeyden önce ahlaka ve vicdana ihtiyacınız var.

‘AKIL TUTULMASI VAR’

Sayın Akşener’in neden masadan kalkıp geri geldiğini bilmiyorum. Bir noktada uygun ortam olacak mı, ilk sorum bu. O kadar zor şartlarda mücadele ettik. Yorum yaparsanız günün ruh halini göreceksiniz. Bu bir akıl tutulması. Bildiğim kadarıyla gazetecilik öyle değil. Araştırıyor. Detaylara girmeden Kılıçdaroğlu’na nasıl doğrudan saldırabiliriz, nasıl eleştirebiliriz?

O gün anketlerde ben öndeydim ama bugünkü anketlerde bir başkası önde. Peki bunu neden o gün söylemediniz?

‘EN BÜYÜK DEĞİŞİMİ YAPTIM’

Partide en büyük değişimi yaratan lider benim. Bugüne kadar siyasi partilerin unuttuğu pek çok insanla omuz omuza geldim. Çöpçüler, apartman çalışanları ve temizliğe giden kadınların yanında kimler vardı?

Halkçılaştık. Toplumun her kesimiyle bağlantılar kurduk. Erdoğan, “Hey Kılıçdaroğlu, Sivas’ın ötesine geçemezsiniz” dedi. Kabul ettik. İlahiyatçılarla ve polislerle tanıştım. Bunları yaparken neredeydin?

Toplumun saygın kesimleri arasında hayatında hiç CHP’ye oy vermemiş insanlar da var. Onlarla 250’ye yakın görüşme yaptım. Ortak üretim konusunda böyle bir yanılgı vardı.

CHP sağcı olmadı, halkçılaştı. Toplumun yoksul kesimlerine gidip onların sorunlarını nasıl çözeceğimizi anlatmazsak iktidar olma şansınız yok.

31 MART SEÇİMLERİ

CHP’nin birinci gelmesine çok sevindim. İnşallah bundan sonraki süreçlerde de bu devam eder. Uzun yıllar partide çalışmış biri olarak çalışmalıyız. Bu savaş halkın savaşıdır. Toplumda bir CHP anlayışı oluştu. CHP halkın değil üst sınıfın partisiydi. Kutlamayı hayatın hemen her alanına açıkça anlattığımızda aramızda tam bir temel oluştu. Çünkü halka açık toplantılarınızda, kanaat önderleriyle yaptığım toplantılarda, tüm eleştirileri dinlemeli ve dürüstçe cevap vermelisiniz. Bu samimiyet bize çok önemli şeyler kazandırdı. Parti olarak biz de hatalar yaptık, o yüzden helalleşelim dedim.

Yaptığımız çalışmalarla çok şey başardığımıza inanıyorum. 11 Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandık. Aday belirlemek, kazanmak kolay mıydı? Bursa’yı, Balıkesir’i, Manisa’yı alırız dedim. Hepsini aldık.

Deprem oldu, kimse gelmeyince depreme gittim ve orada uyudum. Bütün acıyı gördüm. Belediye başkanlarımız olağanüstü çaba gösterdi. Başkanlarımız da koronavirüs döneminde pek çok çalışma yaptı. Bunu anlayarak ve kabul ederek bu sonuca ulaştık. İnsanlara güven verdik, insanlar da bize inandı.

Sinan Oğan’ın “Kılıçdaroğlu kazansaydı ekonomik kriz olacaktı” açıklaması

Onu ciddiye almak istemiyorum ama Sinan Oğan için ekonomik kriz yaşayabilirdi. Sinan Bey’in kim olduğunu ve bize destek vermesi durumunda krizle karşı karşıya kalacağını biliyorduk. Şu anda iyi bir ruh halinde.

DANIŞMAN TARTIŞMASI

Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların yüzde 50’sini nasıl aşacak? Partide iki tür danışmanlar vardı. Kamudan danışmanlar… Sürekliydiler. Seçim döneminin tipik bir örneği de: “Ben bu alanda çalışsam AK Parti’ye, MHP’ye oy veririm ama sizlerin çabalarından sonra sizi desteklerim. Ama ‘CHP başkanının çalışma belgesine ihtiyacı var’ dediler. Bunu onlara verdik.

Neden inceliyorlar? Neden danışman oldular diye? CHP’ye oy vermeye geldikleri için onlara kızacak mıyız?

Ben veda ettim, onlar da bana veda etmeye geldiler.

İnançla siyaset. İşte siz Alevisiniz, Sünnisiniz. Kimin inançlı olduğunu ancak Yüce Allah bilir. Bunu nasıl biliyorsun? Bunu da kaldırdık. Yaşam tarzı üzerinden siyaset. Orada bir hatamız var. Başörtüsünü Türkiye’nin bir numaralı sorunu haline getirdik. Bunu politika haline getiriyoruz. CHP’deki değişiklikleri görüyor musunuz?

Seçim sonrasında tüm danışmanlık hizmetleri sona erdi. Hepsi gönüllüydü. Birçok eski Ülkü Ocakları başkanı bizimle çalıştı. Bu insanlar CHP’de çalışmaya gelip ‘Aa, bunlar nereden çıktı’ diyorlar.

Seçim sonrasında bazı genç arkadaşlarım bana çok sert sözler söyledi. Bütün gençlere helalim. Bütün mücadelem onların geleceği içindi.

KURULTAY SÜRECİNDE NELER OLDU?

Şunu söyleyebilirim. Kimin vicdanı rahatsız oluyor. Oylama çoktan başladı. Başka bir seçenek daha vardı, bilmiyordum. Bunu daha sonra öğrendim. Malatyalı bir muhtar vardı. Dedi ki: “Eğer geri çekilirsen seni affetmeyeceğim” dedi “Tamam” dedim.

Hançer kısmına daha sonra değineceğiz. Aslında herkes her şeyi biliyor. Bunu söylemem doğru olmaz.

Devir teslim sırasında Özgür Özel’e belirttim.

Ekrem Bey, Mansur Bey ve Zeydan Bey dahil herkese baktığımızda ciddi bir ilerleme kaydettiğimizi görebiliriz. Daha önce hiç seçim kazanmadığı yazılıp çizilmişti. Sanki Uzaylılar kazandı. “Evladım” dediğim arkadaşlarım var, hala öyle telaffuz ediyorum.

(İmamoğlu’na kızgın mı?) Elbette başkanların kırgın ve üzüntüleri olabilir. Bayramda onunla telefonda konuştum.

Partinin genel politikasını belediye başkanları değil, kadrolar belirliyor. 7 ilkeyi seçimden hemen sonra yazdım.

KILIÇDAROĞLU’NDAN ADAYLIK AÇIKLAMASI

Genel Başkan olmak için savaşıyorsunuz, önünüze çıkan engelleri aşıyorsunuz. Başkan olmak için öyle olması gerekiyor. Kongrede asla başkan olacağımı söylemedim. Temsilciler adayları tanıttı. Kongrede bir başkan adayını yeniden aday gösterirlerse cesur olanın öne çıkması gerektiğini söylüyoruz. Temsilcilere bağlı. Eğer teklif ederlerse, olmayacağım demeyiz.