Corona virüsü salgınının yeni varyantlarıyla vaka sayısı arttı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Kovid-19’un yeni varyantları “FLiRT” ve “LB.1” hakkında uyarılar yaptı. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’deki duruma ilişkin korkutan bir açıklamada bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Kovid-19’un iki yeni varyantı olan “FLiRT” ve “LB.1″in dünya çapında hakim hale geldiğini açıkladı. Yeni varyantların ateş, boğaz ağrısı ve burun akıntısının yanı sıra kas ağrısı, kusma, ishal, koku kaybı ve tat alma bozuklukları gibi belirtiler görülüyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise, FLiRT varyantının ABD, Avrupa ve Asya’da test edilen ülkelerde hızla birinci sıraya yükseldiğini, LB .1 varyantının ise geçtiğimiz ayın başlarında ortaya çıkmaya başladığını açıkladı. Prof. Dr. Ceyhan, konuşmasında “Covid-19 virüsünün şimdilerde eni varyantlarının ortaya çıkması yanıltıcı veya şaşırtıcı bir durum değil. Çünkü bu virüslerin özellikleri bu. İnfluenza (grip) virüsleri ve bu koronavirüsler sıklıkla mutasyona uğrar. Sonuç olarak yeni varyantlar ortaya çıkmakta. Bu nedenle belli önlemler alarak bu dolaşım sürecini yavaşlatmak gerekiyor. FLiRT çeşidi ilkbaharda ortaya çıktı, hızla popüler varyant haline geldi. FLiRT varyantı, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Asya’da, yani varyantın test ve analizini yürüten ülkelerde hızla birinci sıraya yükseldi. Ancak geçen ayın başlarında LB.1 dediğimiz yeni bir varyant ortaya çıkmaya başladı. Bunun ne kadar süreceği ve ne anlama geleceği henüz bilinmiyor. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü’nün izleme listesinde yer alıyor. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen değerlendirmelerde FLIRT varyantına göre daha hızlı yayılma işlevi gördüğünü tespit ettik. Bu LB.1 varyantı önümüzdeki ay FLiRT varyantlarının yerini alacak gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

YENİ BİR PANDEMİ KESİNLİKLE GELECEK”
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, eni varyantların risk grubundaki kişilerde ölüme neden olabileceğini söylerken konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“ABD’de geçen hafta, bir önceki ayın ilk haftasına göre acil servise başvurular yüzde 18, hastaneye yatışlar ise yüzde 13 arttı. Elbette endişelenmenize gerek yok. 2000 yılında herkesin aklına bu resim geldi; Mağazalar kapanacak, okullar ve işyerleri kapanacak. Durum bu değil. Ancak bazı önlemlerin alınması gerekiyor. Bunların bir kısmı devletin alabileceği tedbirler, bir kısmı ise bireysel tedbirler. Yaz aylarında vaka artışının temel nedeni, yeni varyantların yanı sıra, havanın çok sıcak olması nedeniyle insanların dışarıya göre daha fazla iç mekanda vakit geçirmesi. Özellikle kalabalık, kapalı ve havalandırmanın yetersiz olduğu yerlerde bu hastalığın kolay bulaştığını biliyoruz. Risk grubunda olan kişilerin mümkün olduğunca bu tür ortamlardan uzak durması gerekmektedir. Zorla girmeleri halinde N95 maskesi dediğimiz, kendine bulaşmayı önleyen maskeyi takmaları ve böyle bir ortama girerken takmaları gerekiyor. El hijyenine yine dikkat etmeliyiz. Bu adımları tek tek atarsak en azından mutasyonların yayılmasını ve aynı zamanda da yeni mutasyonların ortaya çıkmasını biraz da olsa yavaşlatabiliriz. ‘Yeni bir salgın mı geliyor?’ sorusu deprem gibidir, yeni salgınlar mutlaka çıkacaktır. Bunu durduramayız”
“TÜRKİYE’DE DENETİM PLANI UYGULANMALI”
Devletin alması gereken önleyici tedbirlere dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, şunları söyledi:
“Devletin hazırlık planının hazırlanmasına ihtiyaç var. Ve bu plan pandemi başlar başlamaz yürürlüğe girebilecek plan olacaktır. Pandemi gribi için böyle bir plan bulunuyor. Aslında dört yılda bir revize ediliyor. . Daha sonra bir süre yapılmadı. Ancak koronavirüs salgınıyla mücadeleye yönelik böyle bir plan henüz geliştirilmedi. Bu çalışma genellikle WHO’nun yönlendirmesi altında yürütülmektedir. Tüm ülkelerin, kimin o anda neyden sorumlu olacağı, hangi binaların, hangi araçların kullanılacağı gibi detaylı bir plan ve seferberlik talimatı hazırlaması gerekiyor. Maalesef Türkiye’de rutin denetimler son yıllarda terk edildi. Bu nedenle Türkiye’de mevcut olsa dahi yeni bir varyantın varlığından haberdar değiliz. Artık varyant analizleri yapılmadığı için bunların hangi varyantlar olduğunu bilmiyoruz. ‘Türkiye’deki herkesi tarayın’ demiyoruz; Ancak Türkiye’de şu anda hangi varyantın önde olduğunu, hangisinin yeni başladığını görmek için bir sürveyans planının geliştirilip takip edilmesi gerekiyor. Bütün Avrupa ülkeleri, Amerika ve Güney Asya ülkeleri bunu yapıyor. Dünya genelinde seyahatin kontrolsüz olduğu ve turist hareketinin büyük oranda arttığı bu ortamda, bir yerde ortaya çıkan bir varyantın başka yerlere yayılmaması mümkün değildir”

“MEVCUT AŞILARLA AŞI OLMANIZ GEREKTİĞİNİ SÖYLEMİYORUM”
Risk gruplarının aşılanması için yeterli aşının sağlanmasına ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Sizden mevcut aşılarla aşı olmanızı isteyemem. Çünkü etkilerini kimse bilmiyor. Yani Turkovac, Sinovac, Biontech gibi elimizdeki aşılar artık kullanılmadığı için ne kadar etkili olduğunu kimse bilmiyor. Bu yeni varyantlara karşı çıkıyorlar. Ama teorik olarak düşündüğünüzde pek bir etkisi olmuyor. Bunu kabul etmek zorundayız. Çünkü bunlar etkili olabilecek aşılar sayesinde bağışıklığı bile aşabilecek varyantlar. Bu nedenle bu aşıları yaptıran kişilerin yeniden aşı olmalarını önermiyorum” dedi.
LB.1’in FLiRT ile aynı daldan gelmediğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
“JN.1 dediğimiz, kışın vakaların artmasına neden olan bir varyantın yavrusu gibi görünüyor. Bu varyantlarda virüs daha hızlı bulaşmakta. ağışıklık sistemini yenmek daha kolaydır. Tabii bu çok yeni bir konu olduğu için araştırmalar halen devam ediyor. Mutantlar yani kaybolduğunu düşündüğünüz bir mutantın çocukları ortaya çıkıyor ve yeni enfeksiyonların arttığı bir döneme neden oluyor. Klinik sonuçlarda herhangi bir farklılık yoktu. Dolayısıyla bir kişi test yapılmadıkça Kovid-19 hastası olup olmadığını bilemez. Bir doktor olarak ben de bilmiyorum. Çünkü bugün bu tür vakalar çok fazla”
